6 Kasım 2009 Cuma

Düşler Akademisi'nde Yeni Dönem Başlıyor!

Düşler Akademisi
bu yıl Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinin de desteğini arkasına alarak
15 Kasımda öğrencileriyle buluşuyor!!

Akademi, yepyeni atölye programları, eğitmen kadrosu, öğrenci ve gönüllüleriyle ikinci yılına merhaba diyor!!
Düşler Akademisi yine yenilikçi ve yaratıcı..

Yeni eğitim yılında Avrupa veya Anadolu Yakasında Düşler Akademisi ailesine katılarak atölyelerde gönüllülük yapmak isteyenler !!!

Düşler Akademisi sizi Engelliye Doğru Yaklaşım Eğitim Seminerine katılarak bir Düşler Akademisi gönüllüsü olmaya davet ediyor!!

Yer : Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi
Kroki için tıklayınız: http://rcac.ku.edu.tr/contact
Tarih : 8 Kasım 2009 Pazar
Saat : 11:00
(Lütfen eğitime katılmak için 0212 287 88 16 nolu telefondan kayıt yaptırınız)

Gönüllü,gönüllü eğitmen,eğitmen asistanı olmak için;
http://www.duslerakademisi.org/?mod=bende-varim-0

Öğrenci olmak için;
http://www.duslerakademisi.org/?mod=akademiye-katil-0
tıklayınız

Düşler Akademisinin tüm faaliyetlerinde sizi de aramızda görmekten mutluk duyarız..

20 Ekim 2009 Salı

SOCIAL INCLUSION BAND İLK KONSERİNİ AKBANK 19. CAZ FESTİVALİ KAPSAMINDA 25 EKİM’DE ROXY’DE GERÇEKLEŞTİRİYOR!


Gönüllü müzisyenlerin sosyal dışlanmaya karşı bir araya geldiği Social Inclusion Band, ilk performansını Akbank 19. Caz Festivali’ nde gerçekleşecek. Toplumsal değişimin bir parçası olacağınız bu geceye davetlisiniz!


Profesyonel müzisyenlerin Düşler Akademisinin yetiştirdiği amatör genç sanatçılarla ortak bir amaç için bir araya geldiği gönüllü bir müzik grubu olan Social Inclusion Band farklılıkları desteklemek, dezavantajlı bireyleri toplumsal yaşama daha aktif katılmaya teşvik etmek amacıyla kurulmuştur.


Müzisyenler hem bir farkındalık yaratarak sosyal dışlanmayı kırmak, hem de Akademi’de eğitim gören öğrencilere yepyeni bir istihdam yolu açmak için bir araya gelir. Her performansta farklı sanatçıların değişik müzik tarzları ile sahne alacağı grup böylece herkesi projeye dâhil etmeyi amaçlar.


Pozitif organizasyonuyla gerçekleşen Akbank 19. Caz Festivali kapsamında 21, 24 ve 25 Ekim’de Roxy’de gerçekleşecek 3 ücretsiz ritim atölyesi çalışmalarının ardından 25 Ekim’de gerçekleşecek konserde yurtdışından ve Türkiye’den gönüllü caz müzisyenleri bir araya gelecek.
Bilet gelirlerinin projeye bırakılacağı konserde J. Alfred Mehnert (Perküsyon), Mehar Tellez (Vurmalılar), Baki Duyarlar (Piyano), Gucum Sezer (Gitar), Baran Say (Bas Gitar), Funda Sezer (Vokal), Meriç Demirkol (Saksafon) ve Dusler Akademisi Ritim Grubu sahne alacak. Dinleyicilerin de katılımıyla interaktif olarak gerçekleşecek gecede kurulacak Berlin-İstanbul köprüsüne ve kültürler arası etkileşime tanıklık edeceksiniz.


Atölye çalışmaları için 0212 287 88 16’dan rezervasyon yapılması gerekmektedir. Konser biletleri BİLETİX’ ten alınabilir.

9 Ekim 2009 Cuma

Beşiktaş Camiasından Düşler Akademisi’ne Destek…


Naci Demiral’ın efsanevi Beşiktaş taraftarını fotoğrafladığı ‘ Beni İnönü’ye Gömün’ sergisi 12-31 Ekim tarihleri arasında Beşiktaş Sanat Galerisi’nde gerçekleşecek….
Satılan fotoğrafların tüm gelirinin Düşler Akademisi’ne bırakılacağı sergide tüm sanatseverleri ‘Sanat yoluyla toplumsal değişim’ için Düşler Akademisi’ne destek olmaya davet ediyoruz….
Açılış: 12 Ekim Pazartesi 18.30-20.00

24 Eylül 2009 Perşembe

SOCIAL INCLUSION BAND


HERKES İÇİN MÜZİK!!

Düşler Akademisi, yeni döneme yepyeni bir proje ile merhaba diyor!
Dünyanın her köşesinden duyarlı müzisyenler hayatın dışında kalan sosyal dezavantajlı ve engelli gençleri hayata katmak, sosyal dışlanmayı kırmak için bir araya gelerek Social Inclusion Band adı altında sahneye çıkıyor!

On yıldır engelli ve sosyal dezavantajlı gençlerin hayata eşit katılımı için kültür, sanat ve spor projeleri üreten Alternatif Yaşam Derneği(AYDER) yenilikçi ve girişimci bir proje ile yoluna devam ediyor. "Sanat Yoluyla Toplumsal Değişim" iddiasıyla yola çıkan Social Inclusion Band duyarlı sanatçıların bir araya gelerek farkındalık yaratmayı amaçladığı uluslar arası bir sosyal sorumluluk projesidir.

Müzik tarih boyunca her toplumda her kültürde insanları bir araya getiren evrensel bir dil olmuştur. Hem üretilirken, hem tüketilirken sınır tanımayan, dil, cinsiyet, din gibi farklıkları önemsiz kılan müzik bazen sağır bir virtüözün notalarından çıkıp kulaklarımıza gelir bazen görme engelli bir perküsyon sanatçısının parmaklarından. Social Inclusion Band sanatın bu evrensel, engel tanımayan gücünü kendine temel alır.
Ekim 2008’den beri devam eden sanat atölyelerinde yüzlerce gence yepyeni bir kariyer olanağı yaratan Düşler Akademisi eğittiği öğrencileri Social Inclusion Band sayesinde müzisyenlerle bir araya getirerek performanslarda engelli ya da sosyal dezavantajlı sanatçılara da yer verecektir

Social Inclusion Band farklı müzisyenlerin ortak bir amaç için bir araya geldiği gönüllü bir müzik grubudur. Farklı ülkelerden gelen uluslar arası müzisyenlerin ortak noktası toplumsal duyarlılığa sahip sanatçılar olmasıdır. Farklılıkları desteklemek, dezavantajlı grupları hayata dahil etmek amacıyla bir araya gelerek gönüllü olarak projede yer alırlar. Her performansta farklı sanatçılar değişik müzik tarzları ile sahne alır, ekip böylece kendini yenileyerek, herkesi projeye dahil etmeyi amaçlar.

SIB farkındalık yaratır. Toplumsal duyarlılığa sahip olan sanatçıları değişimin bir parçası olmaya davet eder. SIB dünya kültürlerinin bir buluşmaz noktasıdır, ülkeler ve kültürler arasında köprüler kurar. Topluluk toplumsal değişimi sanat ile desteklemek, sahneye çıkacak farklı engel gruplarından sanatçıların imkân verilirse neler yapabileceğini kanıtlamak iddiasındadır. Engelleri sebebiyle sanattan uzak kalmış bir grubun müzik yoluyla hayata entegre edilmesi amaçlanmaktadır.

SOCIAL INCLUSION BAND’in ilk performansı Akbank 19. Caz Festivali kapsamında 25 Ekim’de Roxy’de gerçekleşecek. İstanbul’dan, Almanya’dan ve Şili’den gelen müzisyenlerin oluşturduğu ekip doğu ve batı sentezi farklı bir konserle sahne alacak.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Alternative Camp Resim Atölyesi

Eyip Çocuk Yuvasından gelen çocuklar ressam Barış Sarıbaş eğitmenliğinde yapılan çalışmalarda öğrenciler çok keyifli zamanlar geçirdi. Banvit'in sponsorluğunda gerçekleşen haftada öğrenciler sabah sporu ve kahvaltıyla başlayan günde resim atölyesinin yanısıra denize ve havuza girerek yüzmeyi öğrenme fırsatı buldular ve hafta içi kampa gelen dalış eğitmeni eşliğinde havuza tüple daldılar.

Toz pegmentlerden boya yapmayı öğrenen çocuklar resim haricinde heykel de yaptılar ve tüm çalışmaları kampın son günü gerçekleşen bir sergiyle tüm kamp sakinlerine sunuldu.

Hafta boyunca kampın dışına da geziler düzenlendi. Kahvaltıdan sonra günübirlik Ayvalık'a giden ekip Ayvalık'ı, Cunda adasını ve Şeytan Sofrasını gezdi. Manzaradan çok etkilenen ziyaretçilerimiz burada oturup yanlarındaki eskiz defterlerine gün boyu gözlemledikleri şeyleri çizdiler. Bir diğer gezi de kampın yakınındaki kaleye yaptığımız yürüyüştü. Çok yorulsalar da hepsi doğayı, böcekleri, ağaçları seyretmekten çok memnun olarak geri döndüler.


Kıyafet defilesi ve gazete çıkarmak gibi çalışmaların yanısıra kuşkusuz öğrenciler için en eğlenceli şeylerden biri kampa gelen yabancı gönüllülerdi. Bizim "Nasılsın, iyi misin, Adım..., teşekkür ederim" gibi öğrettiğimiz temel cümlelerden sonra hepsi yabancılarla iletişim kurma ve zaman geçirme fırsatı buldu.

Kampta iki de ziyaretçimiz oldu. Banvit'ten gelen Hasan Bey'in yanısıra Ege Üniversitesi İletişim Departmanı'nda Yardımcı Doçent olan gönüllü dostumuz kampa gelerek 2 gün boyunca çekim yaptı ve kampı fotoğrafladı. Murat Bey'in yaptığı çekimler ile hem haftanın kısa filmi hem de bir belgesel yapılacak.

Bu kadar yoğun ve aktif geçen bir haftadan sonra çocukları yorgun bir şekilde yuvalarına uğurladık. Bir haftanın sonunda gördüğümüz en belirgin farklılık çok daha kibar konuşmaları, kavgaları tartışmaları azaltmaları, daha özgüvenli olmalarıydı. Bize bu konuda yardımcı olan Banvit'e teşekkür ediyoruz!!

Alternative Camp Tecrübesi-Bu Alternatif Bir Tecrübe

Merhaba! Benim adım Dina, 30 yaşındayım Moskova'da yaşıyorum ve uluslararası bir şirket için çalışıyorum.

7 yıl önce karşılıklı ilham,destek kişisel gelişim ve sınırların yıkılması hakkında inanılmaz tecrübeler yaşadım.

2003 ve 2004 yıllarında dörder ay boyunca Alternative Camp gönüllü ekibinin bir parçasıydım. Kampa başlamadan önce zaten yeterince projelerde yer almıştım,World 4U adındaki gönüllülük organizasyonunda çalışmıştım ve kendimi sivil toplum dünyasının tamamlayıcı bir parçası olarak görüyordum.

7 yıl önce sosyalleşme ve gönüllülükle ilgili öğrenecek veya keşfedecek yeni birşey olmadığını düşünüyordum. Sanırım çok gençmişim. Şimdi düşünüyorum da kendini, dünyayı ve diğerlerini keşfetmenin sınırı yok.

Alternative Camp katılan herkes için kesinlikle mükemmel ve zorlu bir yer. Gönüllü olarak kampın her yerinde ve her aktivitesinde yer aldım.Kamptaki en önemli şeylerden bir tanesi görevlerini kendin seçme özgürlüğü olmasıydı. Kendimi sabah kalkmış kahvaltı hazırlarken veya bir yerleri temizlerken hatırlıyorum. Bunu yapıyordum çünkü kendi tercihimdi. Kampta emirler veya zorlama görevler yoktu. Gönüllülerin ne yapılması gerektiği ve nasıl yapılması gerektiği ve nasıl paylaşılması gerektiği hakkında kendileri aralarında uzlaşmaya varırlardı. Tam anlamıyla gönüllülük tecrübesiydi . Görevlerin, gündemlerin olduğu görevlilerin çizelgeye yerleştirildiği kamplardan değildi. Bir grup insan bir şeyi yapmak için bir araya geliyordu ve bu tam anlamıyla “ALTERNATİVE”bir yoldu. Bazen de yapmamız gerekenleri listelerken cok komik görevler ortaya çıkıyordu (muslukları özenle kapa ve ayakkabılardan kumları temizle gibi) ama ana fikir zorlamak, günlük hayattaki gibi kuralları takip etmek değildi. Bu bir dahil olma ve bu küçük ve komik aktivitelere dahil olduğunda özünde aynı olan ama daha büyük şeyleri öğrenip anlamaya başlıyorsun.

Açıkça gönüllü olarak en çok değer verdiğim ve rahatlama fırsatı bulduğum aktiviteler katılımcılarla konuşmak, gereken durumlarda günlük katılıma destek vermek, öğrendiklerini paylaşmak ve insanların sana verdiği yeni şeyleri öğrenmek.

Gönüllülerin katılımcılarla tecrübe ettikleri aktiviteler: scuba diving, yüzmek, duvar tırmanışı, dağ yürüyüşleri, manzara,at binme ve diğerleri... Bazı aktiviteler vardı ki insanlar denemeye bile cesaret edemedi. Dans ettik, spor yaptık, şarkı söyledik ,resim çizdik ,modellik yaptık, doğayı öğrendik ve bazen de şiirler okuduk. Birçok gönüllü ve profesyonel kamp ziyaretçisi yeteneklerini kamp katılımcılarıyla paylaştılar. Birçok dil konuştuk ve bu dillere dahil jest ve mimikler birbirimizi mükemmel anlamamızı sağladı.

Bazen dünyanın gidişatından dolayı dertlenip derin düşüncelere daldığımız anlar oldu.İşte bu da başkalarına, arkadaşlarıma beklenmedik bir desteğe güvenmeyi öğrendiğim ve kim olduğumuzu ne yaptığımızı düşündüğüm anlardı.

Şimdi bunları yazarken gülümsüyorum. Alternative Camp'ta çok güzel günler geçirdim. Bana kattığı değerleri ve tecrübeleri hatırladığım için çok mutluyum. Bir gün ileride doğacak çocuklarıma “ALTERNATİF” tecrübeler yaşamaları için Alternative Camp'ta gönüllü olmalarını tavsiye edeceğim.

http://www.blogger.com/posts.g?blogID=4201124892329746366Alternative Camp experience – it’s an ALTERNATIVE experience!

Alternative Camp experience – it’s an ALTERNATIVE experience!

Hello! My name is Dina, I am 30 years old, I live in Moscow now and work for an international business.

7 years ago in my life I had a brilliant experience of mutual inspiration, support, self overcoming and boarders over-passing.

Twice in the years 2003 and 2004 I was a part of Alternative Camp volunteer team for a total period of 4 months. By the time I have arrived to the Camp, I had already done quite a lot volunteer and social projects, had worked in volunteer organization World4U, and felt myself as an integral part of a volunteer society.

7 years ago I was sure, there is nothing new that I could learn and discover in the terms of socializing or volunteer service. I was just very young :) Now I know, that there is no limit in self- and world- and other people discovering.
The Alternative Camp is an absolutely perfect and challenging place for everybody who is joining in.

Being a volunteer I was integrated in the Camp’s every minute life, as in daily activities with the Camp’s guests, as in the functioning routine. The great thing was the freedom of a choice, the freedom of self responsibility. I have realized myself waking up in the mornings w/o alarm clock and rushing down to participate in breakfast making or cleaning the territory, just because it was my own intension. There weren’t any orders or duties forcing in the camp. Volunteers got a general picture of what should be done and shared the tasks of own accord. It was a pure volunteer experience – it’s not the camp where the agenda and duties and responsible persons are scheduled, it was a circle of people doing one common thing, it was really the ALTERNATIVE way. Sometimes it was funny, when we intended to make lists like “close the tub tidily” or “clean the shoes from sand” :) but the idea was not to push, not to behave like we used to do in ordinary life – following the rules. It’s such an evident thing to close the tubs, so there is no need to teach someone to do that, any person who doesn’t – will learn it naturally by following the others. This is an inclusion (immersiveness). It’s a very small example of what I have opened, and there are many larger by scale but, from my point of view, the same by idea events and discovers.
Evidently, the most valuable and breathtaking experience I got as a volunteer - was the communication with the guests, the daily involvement, support if necessary, sharing what you know and learning what the people give you.

The magic was all the warmth, the smiles, the thanks and the positive energy received back from the Alternative Camps’ guests. Sometimes there is a smile that is worth everything.
The great number of activities volunteers experienced along with the guests: scuba diving and swimming, wall climbing and mountain walking, local sightseeing, horse riding and many other. Some activities some people haven’t even dared to try. We danced and sang, played sport and table games, draw and modeled, learned about the environment and even read poems sometimes :) Many professional from Camp’s visitors and from volunteer team shared their skills with the Camp participants; we spoke many languages, including the languages of gestures and smiles, and perfectly understand each other.
Sometimes, there were heavy moments of sorrow for the way the world is, there were mistakes I have done and the periods of down. This is how I learned to rely on others – on a friend, on a support that you don’t expect. This is how I learned that we are what we do.
At the moment, typing these memories, I smile. I was really happy all the days in the Alternative Camp, I am happy now to realize that I had that experience and made my input. One day I would recommend my future children to volunteer in the Alternative Camp for their own ALTERNATIVE experience.

7 Ağustos 2009 Cuma

Düşler İçin Bir İpte İki Cambaz


Engelliler ve sosyal dezavantajlı gençlere destek amacıyla düzenlenen Düş Cambazları Partisi'ne davetlisiniz!
Alternative Camp ve Düşler Akademisi projelerinin sahibi Alternatif Yaşam Derneği (AYDER) akademi eğitimleri boyunca organize ettiği partilerin sonuncusunu 13 Ağustos'ta gerçekleştirecek.


Düşler Akademisi, 3. Dönem eğitimlerini İzmir'de Alternative Camp' ta gerçekleştirmeye devam ediyor. Öğrenciler, birer haftalık yaz sanat kampı süresince hem ilgi duydukları sanat atölyelerinde eğitim alıyorlar, hem de Alternative Camp'ın sosyal değişim ve entegrasyon amacı doğrultusunda bol bol spor yapıyorlar.

Alternative Camp / Düşler Akademisi buluşması, Hande ve Yaso'nun "BizYuzuyozVoyn" kampanyası, Banvit gibi kurumsal destekler sayesinde çeşitli atölyeleriyle tamamlandı. Yaz boyunca gerçekleşen sekiz atölyenin sonuncusu olan FİLM yaz sanat kampı için bir destek önerisi de Eski Cambaz ekibinden geldi. 13 Ağustos'ta düzenlenecek gecenin tüm geliri ile 24-30 Ağustos'daki Film Atölyesi'ne destek sağlanacak.



Alternatif Yaşam Derneği'ni ve etkinliklerini bilen bilir, eğlence garantidir! Eğlenceli bir gece geçirirken toplumsal değişimin bir parçası olacağınız bol sürprizli bu gecede tüm dostlarımızı da yanımızda görmek istiyoruz.


Düş Cambazları Partisi:

"Topluma katkı ve eğlence bu gecede" !

Mekan: Eski Cambaz / http://www.eskicambaz.com/

Tarih: 13 Ağustos 2009, Perşembe

Saat: 20:00

Giriş ücreti: 10 TL'dir.